Daha Az Ego Daha Çok Eko

İnsan yaşamak için bir çevreye ihtiyaç duyar. Bu anlamda yaşam ve çevre birbirine bağlı iki temel unsurdur. “İnsan, bio-psiko-sosyal boyutu olan, kültürel bir varlıktır. Davranışlarıyla çevresini etkilediği gibi aynı zamanda içinde bulunduğu çevresel sistemlerden de etkilenir (Ashman ve Hull, 1999: 15).” Bu çok uçlu etkileşim göz önüne alındığında insan ile birlikte birçok canlının müdahil olduğu... Continue Reading →

Panoptik Yaşamlar

Geçmişte ve günümüzde var olan toplum ilişkilerini düşündüğümüzde en çok karşımıza çıkan teknolojinin gelişimi ve bununla beraber hayatımızı ne derece değiştirdiğidir.  Bilgi, günümüzde belirli teknoloji kanallarıyla akışkan hale gelmiştir. Bilgiye kolay ulaşım, eskiden çaba harcanarak süreç içinde ulaşılan bilgiye göre insanları daha az yormuş olsa da insan psikolojisi ve ahlakı üzerinde kalıcı deformasyonlar oluşturmuştur.  Herhangi... Continue Reading →

Toplumsal Cinsiyet Olgusu

İnsanlar doğuştan getirdiği belirli iki cinsten birinin biyolojisine bağlı yeti ve eğilimlerle dünyaya gelmektedir. Cins ya da cinsiyet olarak tanımlanan kavram insanın üremeye yönelik özellik ve eğilimlerinin toplamını içerir. Dünyaya geldiğinde ise insan, bilinç sayesinde kendi benlik oluşumunu başlatır. İnsan benliğini oluşturabilmek için çevreye ve dolayısıyla etkileşime ihtiyaç duyar. Miller’e göre “Kişisel düşünce, sadece paylaşılan... Continue Reading →

İnsan ve Doğa

Sanayi devrimi bir boyutun bitişi ve diğer bir boyutun başlangıcı olmuştur.İnsan Sanayi Devrimi’nden önce doğaya daha bağımlı bir yaşam sürmekteydi. Bu da doğanın insan üzerindeki etkisinin fazla olduğu anlamına geliyor. Çokça duyulan “Coğrafya Kaderdir.” ifadesi Sanayi Devrimi öncesinde insanın doğaya müdahale edememesi sonucu etkin bir ifadeydi. Fakat Sanayi Devrimi’nden sonra Avrupa'da üretim artması, yaşam koşullarının... Continue Reading →

Pazarlama Mantığı ile Küreselleşmeye İlk Adım: Mcdonald’s

George Ritzer'in ünlü kitabı olan Toplumun Mcdonaldlaştırılması, orijinal bir fikir ile somut çalışma sürekliliği oluşturularak dünyayı çok değiştirecek bir olgunun başlama sürecinden bahsetmektedir. Mcdonalds’ın kurucusu Ray Kroc, fikirleri olsa bile sürecin böyle yankılanarak başka bir olguyu ortaya çıkarabileceğini beklemiyordu (Ritzer, 2019, 57). Çünkü bu olgu birden fazla insanın birbirini etkilemesi sonucu oluşan akışkanlık sürecine neden... Continue Reading →

İnsan Nedir?

Bazı sorular vardır. Hiçbir zaman tam olarak cevabını alamadığımız. Mesela biz, insanız. İnsan nedir? Birçok tanım yapılmıştır elbette: Bilimsel tanıma göre: İnsan, taksonomik adıyla Homo sapiens, primatlar takımının büyük insansı maymunlar familyasının Homo cinsinde bulunan tek canlı türü. Anatomik olarak 200.000 yıl önce Afrika'da ortaya çıkmış ve modern davranışlarına 50.000 yıl önce kavuşmuştur. Diderot, Ansiklopedi’nin... Continue Reading →

Gece Düşünür

Gündüz herkesleştiğin hareketler yapmaya zorlar seni, kukla gibi oradan oraya sürükler seni otoriteler, takmak zorunda olduğun maskeler benliğini saklar. Gece ise maskeler düşer, otoriteler uzaklaşır, hareketlerini, düşüncelerini dizginleyen ipler kaybolur. Kendinle baş başa kalırsın. Kendi yüzün, kendi hareketlerin, kendi düşüncelerin, kendi hislerin, kendi arzuların, kendi rüyaların… Tüm açığa çıkmamış sırların bekler seni. Kendi boşluğunda oradan... Continue Reading →

Duvarlarını Süsleyen Çerçeveler

Çoğumuz farkında olmasak bile geçmişimize bir şekilde bağlı veya paralel bir hayat sürmekte. Pişmanlıklarımızı çok mu seviyoruz ya da anıları, hatıralarımızı mı unutamıyoruz bilinmez ama geleceği inşa etmekte bizim elimizde. Geçmişteki pişmanlıklarımızdan çıkardığımız derslerdir bizi biz yapan. Kendiyle yüzleşebilen bir hayat yeniden doğuyor demektir. Kim bilir belki geçmişimiz, şuan ki bizi oluşturmak için böylesine hunharca... Continue Reading →

Life story

Every soul  comes to this earth carried on angels wings to human birth. Born of love or born of hate each one is heaven sent  to human fate. Dream... Little girl dream. Dream... Little boy dream, dream... In joy and pain each born will grow. For wisdom is so much more than what we know.... Continue Reading →

Yaşam ve Ölüm Arasında

Bu dünyaya neden geldik? Ne için yaşıyoruz? Ya da Tolstoy’un da belirttiği gibi ne ile yaşarız? Hepimizin bu sorulara verecek farklı cevapları vardır. Bazen hayallerimiz ve umutlarımız için yaşarız. Bazen yanımızda olan insanlar için yaşarız. Bazen ise  sadece mücadeleyi sürdürmek için yaşarız. Her şey güzel giderken yaşamak kolaydır. Fakat bazen bizi yıpratacak olaylar olabilir. Yaşama... Continue Reading →

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın